The Hunting Party ( Av Partisi ) 2007

The Hunting Party - Av Partisi

Savaş muhabiri Simon Hunt ve kameraman Duck, Bosna’dan Irak’a, Somali’den El Salvador’a kadar dünyanın en tehlikeli savaş bölgelerinde görev almışlardır. Mermilerden sakınmaya çabalarken en doğru haberlere imza atmış, çok sayıda gazetecilik ödülü kazanmışlardır. Bir Bosna köyünde görev yaptıkları o müthiş günde herşey bir anda değişir. Ulusal televizyondaki bir canlı yayın sırasında Simon’ın çöküşü başlar. Simon’ın kariyeri sona ererken Duck’ın yükselişi devam eder ve ikilinin yolları ayrılır.

Beş yıl sonra savaşın bitiminin beşinci yıldönümü kutlamalarına katılmak üzere Duck yeniden Saraybosna’ya döner. Yanında çaylak gazeteci Benjamin de vardır. Simon adeta geçmişten gelen bir hayalet gibi çok özel bir fikirle boy gösterir. Asıl amacı hayatının en büyük haberini yakalamak, bölgenin en çok aranan “Tilki” lakaplı bir numaralı savaş suçlusunun yerini bulup haber yapmaktır.

Yüzeysel bilgilerle donanmış olan Simon, Duck ve Benjamin, kimseden izin ve yetki almadan kendilerini derin düşmanlık dolu bölgelere götürecek karanlık ve tehlikeli bir misyona odaklanırlar. Ancak yanlışlıkla CIA timi zannedilmeleri ve hedeflerinin onları takibe alması üzerine kendilerini çok ciddi tehlike altında bulurlar. Av ve avcı değişmiştir artık. Karşılarında hayatlarının en büyük hedefi vardır ama acaba haberi yapacak kadar yaşayabilecekler midir?



Scott Anderson’un Esquire dergisinde yayımlanan “Yaz Tatilimde Ne Yaptım?” adlı yazısından uyarlanan “Av Partisi”nin yönetmenliğini Richard Shepard üstlenmiş. Sözkonusu makalede, Bosna’daki etnik temizliğin mimarı kabul edilen Radovan Karadzic’i ele geçirmek için girişimlerde bulunan Sebastian Junger ve John Falk adlı iki gazetecinin öyküsü anlatılıyordu. Senaryosunu da Shepard’ın yazdığı, Bosna’da geçen, kara mizah – gerilim türündeki filmin başrollerini Richard Gere (Simon Hunt), Terrence Howard (Duck), Jesse Eisenberg (Benjamin), Diane Kruger ve Joy Bryant paylaşıyor.

av partisi

Yönetmen Shepard, “Av Partisi”ni şu sözlerle özetliyor:

“İnsanlar üzerine film senaryoları yazarım. ‘The Hunting Party’, kefaret ve kurtuluş gibi kavramlar üzerine bir film. Richard Gere, filmde kariyeri savaş sırasında darmadağın olduğu için o günden beri duygusal ve profesyonel boyutta acılar çeken bir karakteri canlandırıyor. Savaş suçlusunun saklandığı ülkeye bir yolculuğa çıkıyor. Bu yolculuk, aynı zamanda onun için kefareti ödeme / kurtuluş yolculuğudur. Terrence’in oynadığı karakter ise tam ters yönde hareket ediyor. Onun öyküsü, aslında kendi kimliğini yeniden bulmak. Jesse’nin oynadığı karaktere gelince, o herşeyi çok iyi bildiğini zanneden, ama aslında hiçbir şey bilmeyen genç bir gazetecidir. Filmin akışı içinde olgunlaşarak gerçek bir insan olur. Filmin arka planında savaş sonrası Bosna olsa da, film bu üç insan üzerine. Onların çıktığı yolculuk ve yaşadıkları deneyimler anlatılıyor.”



richard gere - hunting party - av partisi

Av Partisi Fragmanı, Ekran Görüntüleri ve Yorumları İçin Lütfen Tıklayınız...

Bratz: The Movie (2007)

Bratz: The Movie (2007)

Lewis & Clark Lisesi’nde hayat asla aynı olmayacak...
Yasmin, Jade, Sasha ve Cloe, kendilerini bildi bileli, SDEYA’dırlar (Sonsuza Dek En Yakın Arkadaşlar). Tanıştıkları andan itibaren ayrılmaz bir dörtlü olan kızlar, her zaman birbirlerinin kişiliklerini, yeteneklerini ve moda tarzlarını desteklemişlerdir.

Fakat şimdi liseye başlayan dört genç kız, yepyeni bir dünyayla karşı karşıyadır. Burası bir cangıldır ve dört genç kız, ergen olarak yaşamanın, son sınıf öğrencisi ve müdürün kızı olan Meredith Baxter Dimly tarafından katı bir şekilde dayatılan, sosyal bağlantılar sistemiyle uğraşmak anlamına geldiğini ilk kez burada keşfederler.

Futbol takımı kaptanı Cloe, Ponpon Kızlar üyesi Sasha, müzik tutkunu utangaç Yasmin ve Bilim Klübü üyesi zeki Jade, Meredith ve arkadaşlarının popüleritesi için büyük tehlike oluşturmaktadır. Sosyal bir gruba ait olmanın çok önemli olduğu ve gruplaşmanın yaşandığı kampüste kendilerini dışlanmış hisseden kızlar, kenetlenerek "Bratz" grubu olarak ayaklanır ve çevre baskısına karşı savaşmaya girişirler.

Gerçek gücün arkadaşlarının hakkını savunmak, özüne sadık kalmak ve hayallerinin ve tutkularının peşinden gitmekten kaynaklandığını öğrenen Bratz kızları, farklılıklarını ortaya koyacak ve Meredith’in tüm uğraşlarına rağmen birbirlerinden kopmayarak asıl önemli olanın “birey” olmak ve gerçek arkadaşlıklar kurmak olduğunu herkese ispat edeceklerdir...

bratz_03bratz_04bratz_05

Bratz Ekran Görüntüleri, Fragmanı, Yorumları için lütfen, tıklayınız.

Rogue Assassin

Rogue Assassin aka War ( Suikastçı )

Gerçek silah, intikamdır!

İş ortağı, kötü şöhretli suikastçı Rogue tarafından vahşice öldürülen FBI ajanı Jack Crawford, katili bulmaya ve ortağının intikamını almaya yemin etmiştir. Ama Rogue izini kaybettirir, ta ki 3 yıl sonra Çin mafyasının lideri Chang ile Japon Yakuza patronu Shiro arasında kanlı bir savaş başlatmak üzere, yeniden ortaya çıkana dek...



Bu kez Rogue’u yakalamaya kesin kararlı olan Crawford, özel suç uzmanlarından oluşan ekibini çatışmanın ortasına sürükler. Ancak Crawford'ın intikam arzusu, mesleki yargılarını gölgeler. Şiddetin dozu yükselirken, Crawford nihayet düşmanıyla yüz yüze gelir ama bu karşılaşmayla, Rogue ya da planları hakkında hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını da anlayacaktır...




Suikastçı Fragman, ekran görüntüleri, yorumları için lütfen, tıklayınız..

Winter Solstice - En Uzun Gece


Winter Solstice - ( En Uzun Gece )

Gün dönümünde ilişkiler…

Yetenekli bahçıvan Jim Winters, karısının ölümünün ardından sessiz sakin bir hayatı tercih etse de, ailesi bu sessiz sakin yaşamdan oldukça uzaktır. Büyük oğlu Gabe, kız arkadaşıyla bir gelecek kurmaktansa Florida’ya kaçmayı planlamaktadır. Küçük oğlu Pete ise öfke ve hayal kırıklıklarıyla dolu iç dünyasına kapanmıştır.

Jim, oğullarının yapmak üzere oldukları yanlış seçimleri acı içinde izlemektedir. Ama yeni komşusu Molly ile tanıştıktan sonra, hem kendi hayatı, hem de ailesinin hayatına farklı bir gözle bakmaya başlayacaktır…

Aralık ayında her gündönümünde, senenin en karanlık havası içine farklı bir sıcaklık ve ışık yayılır. Senarist, yönetmen Josh Sternfeld’in ilk filmi “En Uzun Gece”de izleyicileri içine sürüklediği duygu da böyle birşey... 2001 yılında Sundance Institute Screenwriter’s Lab tarafından yüzlerce senaryo arasından çekilmeye değer görülen 12 senaryodan biri olarak seçilen “En Uzun Gece”nin başrollerinde Anthony LaPaglia (Jim Winters), Allison Janey (Molly Ripkin), Aaron Stanford (Gabe) ve Mark Webber (Pete) var.

Filmi değerlendiren Anthony LaPaglia
“Josh’un senaryosu ince bir zekaya sahip, özellikle de diyaloglar anlamında. Benim oynadığım karakter, filmdeki diğer karakterler gibi oldukça sessiz, ancak sessizliği içinde pek çok incelik barındıran karakterlerden.” derken; Allison Janney “Ben filmde Anthony ile yakınlaşan Molly rolündeyim. İkisi de çok seyrek konuşan insanlar olduğu için aralarında konuşulan her kelimenin, yapılan her hareketin ilişkileri üzerinde büyük bir anlamı var. Molly ve Jim, birer yetişkin olmalarına rağmen ikili ilişkilerde aslında oldukça başarısızlar ve tam olarak nasıl davranmaları gerektiğini bilemiyorlar. Aslında bu filmi bu kadar açık yürekli yapan da bu, tanıştığımız her yeni insanla ilişkideki kuralları yeniden öğrenmemiz gerektiği gerçeğini vurguluyor.”
diye ekliyor.

Engellenen WordPress Bloglarınıza Erişmek İstermisiniz?

Az önce WordPress Türkiye'den yeni sürüm Wordpress Türkçe'yi indirmek üzere gittiğimde şu haber dikkatimi çekti.

Bildiğiniz üzere wordpress.com alan adına erişim Türkiye'den malesef engelleniyor. DP Bloğumuz dahil olmal üzere tüm ücretsiz wordpress bloglarına erişim neredeyse tamamen engellendi. DivXPlanet'e erişimek için kullanabileceğiniz üç yöntem aslında WordPress.Com içinde geçerli üç yöntem. Fakat bu üç yöntemle uğraşmak istemeyenler olabileceğini hesaba katan Great Firewall of Turkey sitesi, WordPrexy.Com alan adını ve tüm alt alanları WordPress.Com'a yönlendirmişler.

Örnek: divxplanet.wordpress.com --> divxplanet.wordprexy.com

adresi ile ulaşılabilinmesini sağlamış durumdular.

Bildirgeç'te haberi veren arkadaşımızın dediği gibi; bu geçici bir çözüm asıl çözüme ulşamak için tepkisiz kalmamalıyız.

Yeni bir DP Hizmeti, tüm filmler elinizin altında

Merhabalar,


Forum sistemlerini kullananlar bizlere hak vereceklerdir. Forum sistemlerinde arama yapmak bazen acı verici olabilir. En eski, işi bilen forum kurtları bile bazen aradıklarını bulmakta zorlanırlar. Aradığımızı ya hiç bulamayız yada o kadar fazla sonuçla karşılaşırız ki 'ne arıyordum ki acaba' ile affallarız (: Bu yüzden özellikle belirli konu başlıkları için sizlere otomatik olarak forum mesaj ve başlıklarını tarayan bir kodlama ile oluşturulmuş listeler sunuyoruz. Bununla yetinmeyip birde eğer listelere ait filmlerin altyazıları mevcutsa linklerini ilave ediyoruz (: Site ve forum veritabanımıza takla atırıp bunu gerçekleştiren nrazon'a buradan teşekkür ediyoruz. Laf aramızda bu tarz sql veritabanı sorgularını biz başka bir yerde görmedik. Sanırım bir ilke imza atmış olduk...


Fazla lafı uzatmadan sizlere listeleri kısaca tanıtalım...


DP Listeleri üç ana kısma ayrıldılar.


1. Kısım Genel Listeler: Seçtiğiniz bölümdeki tüm başlıklar tek sayfada alfabetik olarak listelenir.


Forum Index



2. Kısım Film Türlerine Dayalı Listeleme: Film/Dizi türlerine göre kategorize edilmiş listeler. Örneğin Komedi filmleri, Bilim Kurgu filmleri v.b.


Türe Göre Film ve Dizi Listeleri














3. Yapım Yıllarına Dayalı Listeleme : 1886-1999 yılları arası filmler, 2000 - 2007 arası filmler ve diziler.


Yapım Yıllarına Göre Film ve Dizi Listeleri













Listelerin sizlere kolaylık sağlayıp, forum keyfinizi artırması dileklerimizle.

Grbavica: The Land of My Dreams

Grbavica: The Land of My Dreams - Esma's Secret - Grbavica - Esmas Geheimnis - Grbavica - "Grbavica: Esma’nın Sırrı"

Türü:
Dram Yönetmeni: Jasmila Zbanic Oyuncular: Mirjana Karanovic, Luna Mijovic, Leon Lucev

Savaşın ardından Saraybosna’da yaşam... Savaş sonrası Saraybosna… Esma, 12 yaşındaki kızıyla kentin Grbavica mahallesinde yoksulluk içinde yaşamaktadır. Kızını, babasının savaşta şehit olduğuna inandırmıştır. Bir gece kulübünde garson olarak çalışmaya başlayan Esma, bir yandan da savaşın yaralarını sarmak için düzenli olarak kentte dul kadınların katıldığı rehabilitasyon merkezine gitmektedir.

Günün birinde kızı, sınıf arkadaşlarıyla okulun düzenlediği geziye katılmak ister. Geziye ücretsiz katılabilmesi için babasının savaşta şehit düştüğüne dair bir belgeye ihtiyacı vardır. Esma kızına böyle bir belge olmadığını söylediğinde yavaş yavaş gerçekler ortaya çıkmaya başlar…

Boşnak yönetmen Jasmila Zbanic’in ilk uzun metrajlı filmi “Grbavica”, savaştan sonra Saraybosna’nın Grbavica mahallesinde, kızıyla hayata tutunmaya çalışan dul bir kadının yaşamını yansıtan çarpıcı bir film. 2006 Berlin Film Festivali’nde aldığı büyük ödülle dikkatleri üzerine çeken film, savaş sonrasının acı ve korkularını sade ve etkili bir biçimde anlatmayı başarıyor.


Senaryosunu da Zbanic’in yazdığı filmde Mirjana Karanovic, Luna Mijovic, Leon Lucev, Kenan Catic, Jasna Ornela Berry, Dejan Acimovi, Bogdan Diklic ve Emir Had’ı Hafızbegovic rol alıyor. Filmin müziklerini Enes Zlatar bestelemiş.

Grbavica Fragmanı:

Grbavica Ekran Görüntüleri:

Because I Said So

Because I Said So,
"
Ben Sana Demiştim"

Türü: Komedi

Yönetmeni: Michael Lehmann

Oyuncular: Diane Keaton, Mandy Moore, Gabriel Macht, Tom Everett Scott

Çöpçatanınız anneniz olunca...

İyi niyetli ancak her şeye fazlaca burnunu sokan bir anne olan Eileen, güzel kızı Milly’nin ilişkilerindeki başarısızlıklarına daha fazla dayanamayıp gizliden gizliye kızına koca aramaya başlar. Gazete ilanlarından Milly’e layık olabilecek iki erkek bulur: Çekici ve başarılı bir doktor ile altın kalpli ve bekar bir baba.

İki aday, Milly’nin kalbini kazanmak için bir mücadele içine girerler. Peki Milly hangisini seçecek; ve daha önemlisi bu romantik oyunun arkasında annesinin olduğunu anlayınca ne yapacaktır?


Oscar ödüllü Diane Keaton ile ünlü pop şarkıcısı Mandy Moore’u başrollerde buluşturan romantik komedi filmi “Ben Sana Demiştim”in yönetimini, “Airheads”, “The Truth About Cats and Dogs” ve “40 Days and 40 Nights” filmlerinin yönetmeni Michael Lehmann üstlenmiş. Senaryosunu Karen Leigh Hopkins ve Jessie Nelson’ın birlikte yazdığı filmde ikiliye eşlik eden oyuncular Tom Everett Scott, Stephen Collins, Lauren Graham, Piper Perabo ve Gabriel Macht olmuş. Filmin müziklerini David Kitay bestelemiş.

Because I Said So Fragmanı:



Because I Said So Ekran Görüntüleri:



DivX Altyazı: Because I Said So

Norbit 2007 DivX

NORBIT

Türü: Komedi

Yönetmeni: Brian Robbins

Oyuncular: Eddie Murphy, Thandie Newton, Terry Crews, Clifton Powell


“Karısından yediği yumruklarla dağılan kocayı yazdık”

“Adım Norbit Albert Rice. Yetim bir çocuğum…” Golden Wonton Restaurant ve Yetimhanesi’ne Bay Wong tarafından getirilen Norbit’in öyküsü böyle başlar. Küçük Norbit orada hayatının ruh ikizi Kate ile karşılaşır; ikisi bir elmanın iki yarısı haline gelirler. Bu durum Kate’in evlat edinilip yetimhaneden ayrılmasına kadar böyle devam eder.

Kate’in gidişinin ardından Norbit için yeni bir yaşam başlar. Yapayalnız ve korkak bir çocuk olan 9 yaşındaki Norbit, günün birinde okul bahçesinde üç irikıyım öğrencinin saldırısına uğrar. Yardımına koşan 10 yaşındaki Rasputia adlı güçlü kuvvetli bir kız, onu saldırganların elinden kurtarır.

Norbit ile Rasputia beraber büyür ve evlenirler. Norbit artık karanlık işlerle meşgul Rasputia’nın ailesinin ezik bir üyesi olmuştur. Hayatı tam bir kısır döngü içerisinde sürüp giderken, yetimhanedeki eski gözdesi Kate’in Boiling Springs’e geri dönmesiyle Norbit’in hayatında dramatik bir değişim başlayacaktır...

Ünlü komedyen Eddie Murphy, Brian Robbins’in yönettiği “Norbit” ile yeniden hayranlarının karşısında. Murphy filmde hem Norbit, hem Rasputia, hem de Bay Wong karakterlerini canlandırıyor. Filmde Murphy’ye eşlik eden oyuncular Thandie Newton, Terry Crews, Clifton Powell, Mighty Rasta, Cuba Gooding Jr., Eddie Griffin ve Katt Williams olmuş.

Filmin senaryosunu kardeşi Charles Murphy ile aldıkları ani bir kararla “Hadi birşeyler yazalım, bakalım ne çıkacak?” mantığıyla yazmaya başlayan Eddie Murphy, bu konuda şunları söylüyor: “Kardeşim yıllardan beri senaryo yazar durur. Son yazdıkları arasında ‘Chapelle Show’un senaryosu gibileri de vardı. Bir gün ona, ‘Hey, beraber birşeyler yazalım. Sen artık popüler bir yazarsın. Gel beraber birşeyler yapalım’ dedim. Norbit’in senaryosu bu şekilde ortaya çıktı.”

Öykünün ana çatısını oluştururken internette gördükleri bir videodan esinlendiklerini söyleyen Charles Murphy, sözlerine şöyle devam ediyor: “İnternette izlediğimiz videoda bir adamla karısının sokakta yaptığı kavganın görüntüleri vardı. Yumrukların konuştuğu, yerlerde sürüklemelerin kol gezdiği müthiş bir kavgaydı bu. Karı-kocanın çevresine toplananlar şok halde bu kavgayı seyrediyorlardı. Şok olmalarının sebebi ise, zavallı adamcağızı yollarda sürükleyenin, yumruk atanın kadın olmasıydı. O videoyu gördükten sonra Eddie ile beraber bu konuyu ele aldık. Karısından yediği yumruklarla dağılan kocayı yazdık.”


İnternetteki videodan esinlenen Murphy kardeşler, aşırı baskıcı karısı Rasputia’nın egemenliği altında inim inim inleyen, karısına köle gibi hizmet ettiği halde yine de yaranamayan Norbit karakterini yaratmışlar. Eddie Murhpy, filmdeki karı-kocayı şu sözlerle tanımlıyor: “Rasputia aşırı baskıcı ve küfürbaz bir kadındır. Buna karşılık Norbit son derece pasif kişilikli ve kibar bir adamdır. Rasputia onu parmağının ucunda oynatır. Kocasının hayatının her anını en sıkı şekilde kontrol eder. Norbit ile Rasputia’nın ilk tanışması çok eskilere kadar gider. İkisi de henüz küçük birer çocukken tanışmışlardır. Rasputia daha ilk günde, ‘Sen benim erkek arkadaşım olacaksın’ demiş ve onu erkek arkadaşı yapmıştır. İlkokul ve lise yıllarında bu böyle devam etmiş, okuldan sonra da evlenmişlerdir. Kısacası Rasputia bu adamın hayatını daha çocukluğundan itibaren ele geçirmiştir.”

Norbit Fragmanı:



Norbit Ekran Görüntüleri:

Living and Dying

Living & Dying - " Ölümle Dans"

Türü: Aksiyon

Yönetmeni: Jon Keeyes

Oyuncular: Edward Furlong, Bai Ling, Yelda Reynaud, Tamer Karadağlı

Hollywood’da Türk oyuncuların ayak sesleri... Duca Şirketine ait bir ofisten çalışanların maaşlarını çalan üç soyguncu, polis tarafından kuşatılır. Şiddetli bir çatışma sonrasında soyguncular sokağın karşısındaki kafeye sığınmak zorunda kalırlar. Kafede ise iki azılı katil bulunmaktadır. İki katilin herkesi rehin alıp kontrolü ele geçirmesiyle işler iyice karışık bir hal alır. Katiller soygunculardan birini öldürürler ve diğer ikisini –Sam ve Nadia– kafedeki kontrol onlardaymış gibi rol yapmaya zorlarlar.

Dışarıda ise polis dedektifleri Rick Devlin ve Catherine Pulliam, rehinelerin serbest bırakılması için çalışırlarken karanlık işadamı Nicolea Duca ile arabulucu federal ajan Lind yetkiyi ellerine alırlar. Silahlardan çıkan dumanlar kaybolduğunda; yaşayanlar, ölenler, sağ kalan rehineler ve içeridekilerin kurtarıcısı rolünü üstlenen soyguncular arasında kurulan bağlar ortaya çıkacaktır...

İyilerle kötülerin sürekli yer değiştirdikleri gerilim dolu bir aksiyon filmi “Ölümle Dans”, Türk oyuncuların ilk defa önemli başrolleri paylaştıkları ve uluslararası kimliklerle oynadıkları bağımsız bir Hollywood yapımı.

Jon Keeyes’in yazıp yönettiği filmin güçlü oyuncu kadrosunda yer alan isimler arasında Edward Furlong (Sam), Bai Ling (Nadia), Arnold Vosloo (Rick Devlin), Yelda Reynaud (Catherine Pulliam), Tamer Karadağlı (Nicolea Duca), Michael Madsen (Lind) ve Deniz Akkaya (Anne Noble) başı çekiyor.

Living and Dying Fragmanı:


Living and Dying Ekran Görüntüleri:

Paris, Je T’Aime - Paris, Seni Seviyorum

Paris, Je T’Aime - "Paris, Seni Seviyorum"

rü: Duygusal

Yönetmeni: Olivier Assayas, Gurinder Chadha, Sylvain Chomet, Joel - Ethan Coen

Oyuncular: Florence Muller, Leila Bekhti, Steve Buscemi, Gaspard Ulliel

Paris’te aşk başkadır...

Paris’te aşk her yerdedir: Barlarda, kafelerde, Eyfel Kulesi’nin altında, metroda hep aşk vardır…


“Paris, Seni Seviyorum” Paris’i, dünyanın en çok alkışlanan film yönetmenlerinin
gözüyle perdeye yansıtıyor. Film için çok sayıda uluslararası yönetmenden
Paris’te geçen romantik bir hikaye anlatmaları istenmiş. Projeye katılan tüm
yönetmenler Paris’in zengin sinematografik tarihine rağmen geriye bakmaktansa,
Paris’i bugünkü haliyle, beyaz perdeye hiç taşınmamış yönleriyle aktarmayı
yeğlemişler.

Bu nedenle “Paris, Seni Seviyorum” farklı sosyal sınıflar, kuşaklar, kültürler ve atmosferlerin karışımı. Her yönetmenin kentin çeşitli yerlerinde geçen farklı yaşam kesitleri sunduğu, sevinç, ayrılık, beklenmedik garip rastlantılar ve her şeyden çok aşka dair hikayelerden oluşan bir film.
Claudia Ossard - Emmanuel Benbihy, Olivier Assayas, Frederic Auburtin - Gerard Depardieu, Gurinder Chadha, Sylvain Chomet, Joel - Ethan Coen, Isabel Coixet, Wes Craven, Alfonso Cuaron, Christopher Doyle, Richard La Gravenese, Vincenzo Natali, Alexander Payne, Bruno Podalydes, Walter Salles - Daniela Thomas, Oliver Schmitz, Nobuhiro Suwa, Tom Tykwer - Gus Van Sant’ın yarattıkları; Natalie Portman, Fanny Ardant, Elijah Wood, Nick Nolte, Juliette Binoche ve Steve Buscemi gibi dünyaca ünlü oyuncuların kamera karşısına geçtiği “Paris, Seni Seviyorum”da Paris’i yeniden keşfedeceksiniz.

2006 Canner Film Festivali “Belirli Bir Bakış” bölümünde yer alan filmin katıldığı diğer festivaller arasında Moskova, Toronto, Izlanda, Kopenhag Film Festivalleri var. “Paris, Seni Seviyorum”, İstanbul Film Ekimi’nde de gösterilmişti.

Paris, Je T’Aime Fragmanı:


Paris, Je T’Aime Ekran Görüntüleri:

Death of a President - Bir Başkanın Ölümü

Death of a President - "Bir Başkanın Ölümü"

Türü: Gerilim
Yönetmeni: Gabriel Range
Oyuncular: Hend Ayoub, Brian Boland, Becky Ann Baker, Robert Mangiardi

Tarihi yeniden yazmak mümkün...
Kim tarihi yeniden yazmak istemez ki? Üstelik herkesin inanacağı kadar gerçekçi bir biçimde... “Bir Başkanın Ölümü”, bunun mümkün olduğunun kanıtı. ABD Başkanı George W. Bush’un 19 Ekim 2007 tarihinde bir suikaste kurban gitmesini konu alan film, 2008 yılında geçen kurmaca bir ‘belgesel’ olarak tasarlanmış.

Arşiv görüntüleri ve röportajların profesyonelce bir araya getirilmesiyle ortaya çıkan, heyecan verici bir atmosfere sahip olan film, gerçeğin çarpıtılmasıyla ortaya çıkan daha büyük bir gerçeği anlatıyor. Öykü, Oliver Stone gibi yönetmenlerin gerçeklere ve tarihe sansasyonel yaklaşımlarının eğlencenin ötesine de taşınabileceğinin güzel bir kanıtı.

Film, Quentin Tarantino ya da Oliver Stone’un eserlerinden tanıdık olduğumuz o patlayıcı enerjiyle açılıyor. Gerilim yüklü kurgusuyla, izleyicileri Başkan Bush’u çılgınca protesto eden bir kalabalığın ortasına çekiyor. Chicago’da bir konuşma yapmak için bulunan Başkan, filmde sempatik ve sıcak bir kişi olarak tasvir edilmiş. Karşımızdaki Bush, çalışma arkadaşları tarafından sevilen, yandaşlarının etkileyici bulduğu bir politikacı. Ancak otelinin dışındaki kalabalık, öfke ve nefretle dolu. Protestocular ve polis arasındaki gerilim giderek yükseliyor ve sonunda Başkan’ın vurulduğu anla son buluyor.

Suikastin sonrasında “Bir Başkanın Ölümü” yön değiştirerek polisiye bir tarza bürünüyor. Başkanı kim vurmuştur? O anda sokakları dolduran nefret dolu binlerce protestocudan hangileri göz altına alınmalıdır? Sonuçta FBI’ın göz altına aldığı ve mahkemede yargılanan kişi, Orta Doğu kökenli bir Müslüman olur. Ancak gerçek suçlu Cemal Ebu Zikri midir? Onu bu suikaste iten şey terörizm midir? Eldeki kanıtlara rağmen, bu suikastin ardında terör bağlantısından başka, daha kişisel bir neden olamaz mı?

Genç İngiliz yönetmen Gabriel Range, parlak bir fikirden yola çıkarak herkesin dikkatini çeken, hem eleştirmenlerin hem de izleyicilerin beğenisi kazanan bir film yaratmış. 2003’te “retrospektif belgesel” şeklinde çektiği “The Day Britain Stopped” filminde İngiltere’de toplu taşıma sisteminin çökmesiyle yaşanan karmaşayı ve ölümleri etkileyici bir şekilde anlatan yönetmenin yeni filmi “Bir Başkanın Ölümü”, “gerçeği korkusuzca çarpıtarak daha büyük bir gerçeği ortaya çıkardığı” için Toronto Film Festivali’nde Uluslararası Film Eleştirmenleri Birliği (FIPRESCI) ödülüne layık görülmüş.

Senaryosunu Gabriel Range ve Simon Finch’in birlikte yazdıkları filmin başrollerini Hend Ayoub, Brian Boland, Becky Ann Baker, Robert Mangiardi ve Jay Patterson paylaşmış. Filmin görüntü yönetmeni ise Graham Smith.

Death of a President Fragmanı:



Death of a President Ekran Görüntüleri:

Ne Le Dis à Personne - Tell No One

Ne Le Dis à Personne - "Kimseye Söyleme"

Türü:
Dram

Yönetmeni:
Guillaume Canet

Oyuncular:
François Cluzet, Marie-Josee Croze, Kristen Scott Thomas, François Berleand


Nefes kesen bir kovalamaca...

Alex, çocukluk aşkı eşinin sekiz yıl önce vahşice öldürülmesinden sonra kendisini toparlayamamıştır. İşlediği tüm cinayetleri itiraf eden katil, Margot’yu öldürdüğünü hep inkar etmiştir. Margot’nun cesedi üzerinde yapılan araştırmalar ise katilin aynı kişi olduğuna işaret etmektedir. Yıllar sonra Margot’nun cesedinin bulunduğu yerin yakınında aynı şekilde öldürülmüş iki kişinin daha cesedinin bulunmasıyla soruşturma tekrar başlar.

Bu arada Alex, kimden geldiği belirsiz bir e-mail alır. Maildeki linke tıkladığında, karısının kalabalık bir yerde çekilmiş bir videosunu görür. Üstelik görüntü, Margot’nun sekiz yıl önceki değil şimdiki halidir. Esrarengiz e-mailler ve tekrar açılan soruşturma ile nefes kesen bir kovalamaca başlayacaktır.

Margot hayatta mıdır? Eğer hayattaysa niçin “kimseye söyleme” demiştir?

Guillaume Canet, ilk yönetmenlik denemesi olan “My Idol”un başarısının ardından, bu kez bir roman uyarlamasını perdeye taşıyor. Harlan Coben’in,dünya çapında 27 ayrı dile tercüme edilen ve 6 milyondan fazla satan aynı adlı çok satan kitabından uyarlanan “Kimseye Söyleme”nin senaryosunu Canet, “My Idol”daki yazım ortağı Philippe Lefebvre ile birlikte kaleme almış.


Fransız Oscarları olarak görülen Cesar Ödülleri’nde “en iyi yönetmen” ve “en iyi erkek oyuncu” dahil dört dalda ödül kazanan “Kimseye Söyleme”de François Cluzet, Marie-Josee Croze, Kristen –Scott Thomas, François Berleand, Nathalie Baye, Jean Rochefort, Marina Hands, Giller Leloche ve Florence Thomassin rol almış. Filmin müziklerini ise Mathieu Chedid bestelemiş.


Guillaume Canet, bu romanı perdeye aktarmak istemesinin nedenlerini şöyle ifade ediyor: “Yeni filmim için kafamda bir fikir oluşturmaya çalışırken ‘Kimseye Söyleme’ye rastladım. Okuyunca hayatımda ilk kez bir kitap öyküsüne yatırım yapabileceğimi hissettim. Çok sayıda güçlü karakter içeriyordu ki, böyle olması benim için daha da iyiydi. Çünkü bende çok zayıf bir yön vardır. Ne zaman beğendiğim bir erkek veya kadın oyuncuyla tanışsam onlarla çalışmak isterim. Bu kitapta bol keseden rol dağıtabileceğim çok fazla ilginç karakter vardı. Ayrıca kitapta gerilim, aşk öyküsü, heyecan gibi farklı tarzların kesişmesini de çok sevdim. Doğrusunu söylemek gerekirse, kendi yazmadığım bir şeyi ilk okuduğumda kendimi yönetmen olarak göremem. Bu kitabı okurken filmi kendi akıl gözümde şekillendirmeyi başarabildim. Filmi çekerken ne yapmam gerektiğini tam olarak biliyordum.”

Ne le dis à personne Fragmanı:




Ekran Görüntüleri:

El Laberinto del Fauno - Pan's Labyrinth

Pan's Labyrinth - Pan’ın Labirenti

Türü: Fantastik

Yönetmeni: Guillermo del Toro Oyuncular: Ivana Baquero, Doug Jones, Sergi Lopez

Prensesin üç korkunç görevi... “Pan’ın Labirenti”, İkinci Dünya Savaşı sonrasında geçen fantastik bir yolculuğun hikâyesi...

10 yaşındaki Ofelia, yeni taşındığı evin arka bahçesinde esrarengiz bir labient keşfeder. Labirentin içinde yaşayan Pan adındaki yaratık, küçük kızın tüm yaşamını değiştirecektir.

Pan, Ofelia’ya, aslında bir prenses olduğunu ama sadakatini kanıtlamak için üç korkunç görevi tamamlaması gerektiğini söyler. Başarılı olamadığı taktirde gerçek prenses olduğunu asla kanıtlayamayacak ve gerçek babası olan kralı bir daha asla göremeyecektir...

2006 Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye adayı olan “Pan’ın Labirenti”ni, “Blade 2”, “Hellboy” ve “Mimic” filmlerinin yönetmeni Guillermo del Toro yazıp yönetmiş. Filmin başrollerini Ivana Baquero (Ofelia), Doug Jones (Pan), Sergi Lopez (Kaptan Vidal), Ariadna Gil (Carmen Vidal) ve Maribel Verdu (Mercedes) paylaşmış. Görüntü yönetimini Guillermo Navarro’nun üstlendiği filmin müziklerini Javier Navarrete hazırlamış.

El Laberinto del Fauno Fragmanı:




Ekran Görüntüleri:


Pan's Labyrinth Türkçe DivX Altyazısı